3 Şubat 2010 Çarşamba

PENGUENLER(FIKRA)

Bir adam yolda penguenleri ile yürüyormuş.Karşısına bir polis çıkmış.Polis:
Adam,demiş.Sen o penguenleri hayvanat bahçesine götür.Ertesi gün polis onu gene penguenlerle beraber buluna şaşırmış:ben sana o penguenleri hayvanat bahçesine götür demedm mi,demiş.Adam cevap vermiş:
Götürdüm götürdüm bu gün de sinemaya götürcem,demiş.

EKİN,NERMİN VE EZGİ(HİKAYE)

Çok iyi ÜÇ kuzen varmış.Adları Ekin Nermin ve Ezgi imiş.Üçüde şiir okumayı çok severlermiş.Bir gün okullarında kulüpler seçilecekmiş fakat içlerinden şiir okuma kulübü yokmuş .Buna çok üzülmüşler ama o gün şiir okunacakmış.Öğretmenleri EkİN NeRMİN VE Ezgi'yi seçmiş ve o gün onlar için çok iyi geçmiş-son-

2 Şubat 2010 Salı

EMRE,DERYA VE HÜLYA 'NIN ŞARKILARI (HİKAYE)

Çok eski zamanların birnde ,taa çok ama çok önce EMRE adında bir çocuk varmış.Emre hem şarkıyı iyi söylemekte hem de şarkıyı çok iyi becerebilen bir çocukmuş.Emrelerin evinin tam yanında Nazlı Hanım ve ailesi yaşardı.Onlarında iki çocukları vardı.1.çocuğun ismi HÜLYA , 2.çocuğun ismi DERYA idi.Hepside şarkıyı Emre gibi çok iyi söylüyorlardı.Ama yeteneklerini başka kişilerede göstermek istiyorlardı.Onlar televizyonda yer almak istiyorlardı.Ama anneleri ve babaları bunun güvenli olmadığını düşünüyorlardı.Eren,Derya ve Hülya her seferinde annelerine ve babalarına "Ne olabilir ki "diyorlardı. Ama onları ikna edemiyorlardı.Günlerden bir gün televizyonda bir şarkı yarışması olacaktı.Annelerini ve babalarını bu sefer ikna edebilişlerdi.Yarışmaya ,televizyona çıkacakları için çok heyecalıydılar.Yarışma günü geldi çattı.Üçünüde heyecan sarmıştı.Sahneye gerçekten çok iyi şarkılar geliyordu.Sıra Eren,Derya ve Hülya'ya gelmişti.Şarkıları gerçekten çok güzeldi.Ama yarışma bittiğnde bir beraberlik olmuştu.Tabiki de bu sorun hallolacaktı.Tabi bu beraberliklerden birinde bizimkiler vardı.Bu yüzden o iki grup bir daha şarkı söyleyeceklerdi.Ve bu sefer bizimkiler yendi.Üçüde çok heyecanlıydı.Hayatlarına çok güzel bir bölüm girmişti.-SON-

26 Ocak 2010 Salı

(HİKAYE) 10 LİRA

Bir gün Ayşe adında bir çocuk varmış.Ayşe ne ödev yaparmış,ne kitap okurmuş, ne de ders çalışırmış. Babası bir gün ona kitap vererek şöyle demiş:

-Bu kitabın özetini çıkar, demiş.O zaman 10 liran olacak.Ayşe parayı istiyormuş ama kitabın özetini çıkarmak istemiyormuş.Sonra internetten kitabın özetini çıkarmış.Babasına "kitabın özetini çıkarttım.10 liram nerede?"diye sormuş.Babası gülümseyerek :

Kitabın özetini çıkartmışsan 10 lirayı kitabın içinde bulurdun,demiş. Bu Ayşe için iyi bir ders olmuş.Bir daha da bu hareketinin aynısını yapmamış.

20 Aralık 2009 Pazar

SEDA VE EMEL'İN KİTPLARI

Seda ve Emel ikizdi.Hiç benzemezlerdi, ama onlara arkadan bakanlar ikisini karıştırırlardı.Yılbaşı yaklaşıyordu.Seda Emel'e,Emel de Seda'ya yılbaşı gecesinde birbirlerine hangi hediyeyi alacaklarını düşünüyorlardı.Birden ikisininde içinden şöyle geçti:o kitap okumayı çok seviyor.İkiside kendi harçlığından birbirlerine kitap almışlardı.Seda'nın aldığı kitabın ismi TONTON'UN BAŞINDAN GEÇENLER'di.Emel'in aldığı kitabın ismi YARAMAZ ÇOCUK'tu.Yılbaşı günü gelmişti.İkiside çok heyecanlıydılar.Akşam olmuştu.Önce Seda Emel'e hediyesini vermişti.Emel:'Çok teşekkür ederim' demişti.'Bu kitaba harçlığım yetmiyordu demek sen almışsın' demişti.Sıra Emel'in Seda'ya hediyesini vermeye gelmişti.Seda hediyesini açınca Emel'e 'Çok teşekkür ederim ben de bu kitabı hiçbir yerde bulamamıştım.'Ertesi gün ikisi de kitaplarını bitirmişlerdi.İki kitapta 64 sayfa olduğu için okumaları da ilerlemişti.Artık ikisi de daha güzel okuyup yazıyorlardı. -SON-

SEDA VE EMEL

19 Aralık 2009 Cumartesi